top of page

KAMULAŞTIRMA İŞLEMİNİN İPTALİ DAVASI

  • Av. Yakuphan Türkmen
  • 15 Ağu 2024
  • 2 dakikada okunur

Kamulaştırma yetkisi olan kuruluşlar bazı hallerde hakkaniyete aykırı şekilde kamulaştırma yapabilmektedir. Bu hallerde kamulaştırılan gayrimenkulün malikleri mağdur olabilmekte, hakları olan yerleri hukuka aykırı şekilde ve değerinin çok altında kaybedebilmektedir. Bu hallerde kamulaştırma işlemi iptal edilebilir ve gayrimenkul korunabilir.


A. Kamulaştırma Nedir?

Türk hukukunda kamulaştırmaya ilişkin genel bir tanım bulunmamakla beraber Anayasa’nın 46. maddesinde “Devlet ve kamu tüzel kişileri; kamu yararının gerektirdiği hallerde, gerçek karşılıklarını peşin ödemek şartıyla, özel mülkiyette bulunan taşınmaz malların tamamını veya bir kısmını, kanunla gösterilen esas ve usullere göre, kamulaştırmaya ve bunlar üzerinde idarî irtifaklar kurmaya yetkilidir.” hükmü yer almaktadır. Bu hükümden de anlaşılacağı üzere kamulaştırma işleminin konusunu özel hukuk kişilerinin mülkiyetinde bulunan taşınmaz mallar oluşturmaktadır. Kamulaştırma işlemi salt bir kamu hukuku işlemi olup devlet ya da başkaca kamu tüzel kişileri, kişilerin rızasına bakmadan mülkiyet haklarına cebren el koymaktadır.


B. Kamulaştırma İşlemine Karşı Açılacak İptal Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Kamulaştırma işlemine karşı açılacak iptal davasında görevli ve yetkili mahkeme ise Cumhurbaşkanlığınca kamulaştırma kararı alınmışsa Danıştay’dır. Diğer idarelerin kamulaştırma kararı almış olması durumunda ise yetkili ve görevli mahkeme taşınmazın bulunduğu yere bağlı olan idare mahkemesidir.


C. Kamulaştırma İşlemine Karşı İptal Davası


Kamulaştırma Kanunu’nun 10. maddesi gereğince kamulaştırma satın alma usulü ile yapılamamışsa idare, ilgili taşınmaz için yaptırmış olduğu bedel tespiti ile gerekli olan diğer bilgi ve belgeleri dilekçesine ekleyerek taşınmazın bulunduğu asliye hukuk mahkemesine başvurur ve malike karşı kamulaştırma bedelinin tespiti ile taşınmazın idare adına tescil edilmesini talep eder. Bunun üzerine asliye hukuk mahkemesi malik için meşruhatlı davetiye çıkarır ve malikin haklarından bahisle tebligatın tebliğ tarihinden itibaren otuz günlük süre içerisinde kamulaştırma işlemine karşı idari yargıda iptal veya adli yargıda maddi hatalara karşı düzeltim davası açabileceği açıkça bildirilir. Buradaki otuz günlük süre hak düşürücü olup belirtilen süre geçtikten sonra kamulaştırmanın iptali davası açılması mümkün değildir.


Taşınmazın bulunduğu yerin bağlı olduğu idare mahkemesinde kamulaştırmanın iptali davası açıldıktan sonra idare mahkemesince yürütmenin durdurulması kararı verilmesi halinde; idarenin asliye hukuk mahkemesinde açmış olduğu bedel tespiti ve tescili davasında bu husus bekletici mesele yapılacak ve idare mahkemesi tarafından karar verilinceye kadar kamulaştırma işlemi kesinleşmiş olmayacaktır. Yani iptal davasında alınacak bir yürütmenin durdurulması kararı ile kamulaştırma işlemi başlamadan durdurulacak ve hak kayıplarının önüne geçilecektir.


Yukarıda bahsedilen hususlar oldukça teknik olup idarenin eylemlerine karşı açılacak iptal davalarında süre ve şekil ile ilgili birçok prosedür bulunmaktadır. Bu prosedürlerin bilinmemesi çok büyük kayıplara yol açabilecek, kişilerin yıllar süren emeklerini bir hamlede boşa çıkarabilecektir. Bu sebeple kamulaştırmanın iptali davalarında bir avukat ile çalışmak olası hak kayıplarının önüne geçecektir.

 
 
 

Son Yazılar

Hepsini Gör

Opmerkingen


bottom of page